
Sap-samandan devam. hala varmıdır bilmiyorum, benim çocukluk zamanlarımda balya da yapılırdı. köyde birkaç kişide vardı balya makinesi, yanlış hatırlamıyorsam resimdeki gibi turuncu renkliydi hem de. Cengiz (Evirgen) abi'de vardı mesela.
iki telli - üç telli diye ayrılıyordu bildiğim kadarıyla. tarladan genellikle römorka doldurularak köy yakınındaki harman yerlerine taşınırdı, orada kocaman balya blokları haline getirilirdi. sonrasında kamyonlar gelir, pazarlıklar yapılırdı. Tuncay dayımların gençlik zamanlarında balya yükleme işinden para kazandıklarını biliyorum. bir kanca yardımıyla balya kamyona kadar taşınır, orada halterdeki "koparma" stiline benzer bir hareketle kamyona istiflenirdi.
bizim evin arkasındaki balya bloklarında çocuk zamanlarımızda oyunlar da oynardık.balyaları tuğla gibi kullanrak evcikler yapmak, bir balyadan öbürüne atlamak, savaşçılık gibi oyunlarda mevziler yapmak gibi...
şimdi beni tanıyanlar "ulan, bu kadar sap saman yazdın, tarlada yarım gün geçirmişliğin var mı?" diyenler olacaktır.aslında tarla işlerinden bir milim bile anlamam, sadece hatırladıklarımı yazıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder