3 Kasım 2009 Salı

düğünler-4

Her düğün kendi kahramanlarını yaratsa da hiç değişmeyen düğün tipleri vardı. bunlar zamanında katıldığım bütün düğünlerde hep aynı davranışı, aynı konuşmayı, hatta aynı kıyafeti giyip dolaşan tiplerdi. işte onlardan bir demet :

Konakbaylar :

ne düğünü olursa olsun farketmez, konakbay ruhlular affetmez. bu arkadaşlar kendi düğünü olsun ya da olmasın birilerine çay, yemek servisi yapmayı, getir-götür işlerinde olmayı pek severlerdi. çalışkan karıncalar misali sürekli ellerinde birşeyler taşırlar, ortada dolanmayı pek severlerdi. erkek tiplerin görevi dah düğün hazırlıkları ile başlardı. ( köy okulundan sıraların alınması ve römorka yüklenmesi başlıbaşına bir ritüeldi, şimdi o an geldi gözümün önüne.)

Kavgacı şirinler

Her düğünde içip içip hır çıkaran ve genellikle dayak yiyen tippler vardı. Bunlar genel olarak konak ya da meclis civarında olup herhangi bir şekilde paylaşımcı olmayan, kendi dar çevreleri ile yüzyıllardır yaptıkları aynı muhabbete devam eden zamanın hızlı gençlerinden oluşuyordu. Civar köylerden gelip karanlık bir sokakta dayak yiyen nice gençler biliyorum.

Kırcımanlar


“Kırcıman” çağına gelmiş, saçlarına ak düşmeye başlamış bir dönemlerinde düğünlerin alışılagelmiş örf-adet ve geleneklere uygun sürdürülmesi ve sonlandırılması konusunda kendilerini sorumlu hisseden amcalardı. ( şimdi düşünüp bakıyorum da kendim o yaşa geldim, ama kendimi –o anlamda- hiç “amca” olarak görmüyorum) zamanında her tür içkili ortamdan geçip edindikleri deneyimleri gecenin karanlığında yakın buldukları gençlere aktarmayı seven adamlardı onlar.

Oyuncu yaşlı teyzeler

Konaktaki kızları seyretmekten keyif alan, düğün evinde fırsat buldumu ortaya çıkıp oynayan, konakbaylığa meyiliniz olduğunu hissettiğiniz an çay,su, sigara gibi talepleri ardı ardına sıralayan sevimli yaşlı teyzelerdi onlar.

Çocuklar

düğünlerin tadını en çok onlar çıkarırdı tabii. ööle zamanlarda evde yemediği yemeği yer, akşam daha geç bir saatte dışarıda olur,delikanlıların giremediği/çıkarıldığı konakta mutlaka yer bulurlardı.

Misafir Kızlar

bazıları küçük dünyayı yarattım havasında, küçük adımlarla oynamayı seven, hanım hanımcık gözükmeye çalışan şirin yaratıklar... bir iki tanesi köy delikanlılarının favorisi olur, kına gecesinde en çok eziyet edilen kız ünvanını kapardı. en popüler onaları konakta tam oyuna kaptırmışken elemanlardan birinin "şuvvv" aytması ile inceden laf yerlerdi.

Şepıyık - Baco

her düğünün en çok kazanan ikilisi olurlardı. böyle mübarek günler öncesinde Polatlı'dan kasa kasa bira getirir, sıcak-soğuk demeden büyük amme hizmeti yaparlardı. Hey gidi günler hey! Onlar için ayrı birer post açılacak elbette.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder