22 Aralık 2010 Çarşamba

Hikmet - 2



çocukluk arkadaşları ile ilk karşılaşma genelde hatırlanmaz; Onlar hep vardır çünkü. Hikmet de onlardan biriydi benim için. hafızamı zorlayıp çook eskilere gitmeye çalışsam da çocukluk günlerimiz pek gelmiyor gözümün önüne: aşağıdaki evlerinin önünde bir iki kare, bir de yukarı evin önünden bir sahne, hepsi o kadar.

Kartların "Allah'ın Hikmeti" diye sevdiklerini hatırlıyorum küçükken. doğuştan cana yakın; herkesle kolay iletişim kurabilen bir çocuktu. hafif yan basıp yürüyüşü eskilerden birini hatırlattı ama adını çıkaramadım şimdi. bir de "Atatürk" taklidi yapardı, adamların yanlarına çağırıp "Atatürk bol!" dedikleri geldi aklıma...

çocukluk zamanları hızla geçti, büyümeye başladık. çocukluktan gençliğe geçiş zamanlarımızda Hikmete dair hatırladığım iki anı var; birincisi -sanırım latife ablanın düğünü için- teyzemlerle Sincan'daki evlerine gittiğimiz zaman. ikincisi de soğuk, yağmurlu bir Ekim zamanı, Hatice teyzemin düğünü için Şehnaz ablayla birlikte köye geldikleri gün.

sonrasını daha rahat hatırlıyorum tabii. özellikle üniversite çağına geldiğimiz zamanlar dün gibi aklımda. yukarıdaki resim de o günlerden kalma. Tavşantepe'ye doğru, su deposuna çıktığımız bir akşam çekilmiş bir kare. kim çekti hatırlamıyorum ama beni yarım çekmiş ne yazık ki. "ikmet" te tam ortada durmuş gülümsüyor...

Soldan sağa : Ayhan-Neşe-Zuhal-Ayşegül-Dilek-Özlem-İlhan / Mutlu / Hikmet

saç-baş, kılık kıyafet efsanevi 80'ler modası...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder