
okulu, çeşmeyi geçtiniz. karşagayı tam karşınıza alıp yukarı dopru devam ettiğinizde solunuzda önce (neye hizmet ettiğini yapıldığı zamandan beri hiç anlayamadığım) düğün salonu yer alır. (orada daha önceden voleybol sahası olduğunu hatırlıyorum; daha öncesi ne yazık ki yok hatıralarımda) orayı geçince sol tarafta üç kardeşin evlerinin olduğu azbar vardır; Börü kardeşler azbarı...
Mustafa amcaların azbarına da buradan geçilerek gidilir; daha önceki postlarda anlattığım gibi. şimdi sıra bu azbara geldi.
iki hafta önce oradaydım. köyün temiz havası, dingin sessizliği içinde tabii ki oraya da girdim. gözlerim en yukarıdaki evde, sındırmada oturan Fevzi enişteyi aradı. Aşağı indi gizlerim; Hikmet sanki yukarı evin sındırmasında görünecekmiş gibi geldi. Ama yoktular...
Azbar Doğu-Batı doğrultusunda, yaklaşık 70X50 m boyutlarında, eğimli bir arazide kuruludur. Evler Kuzey yönünde, ambar, ağıl, depo gibi alanlar Güney yönünde sıralanmıştır. azbarın ortak tuvaleti yukarı tarafta, Mustafa amcaların azbarı tarafındadır. Sağ tarafta, en yukarıda bir ağıl/ahır vardır. Oraya bitişik Fevzi Börü'nün evi vardır. Rahmetli Fevzi amca, Fikriye yenge ve iki kızları (Müster ve Mutlu) o evde otururlardı. Müster ablayı hayal meyal hatılarım; ama değişik ismini hiç unutmam. Mutlu benden bir yaş büyüktü yanlış hatırlamıyorsam. Nedendir bilmem; çocukluk zamanlarımda kendisiyle pek yıldızımız paylaşmazdı diye hatırlıyorum. bir küçük dipnot; üniversiteyi aynı yıl kazanmıştık, sene 1989.
pencereleri sarı boyalı, dört odadan oluşan bir evdi onlarınki. anılarımda Fevzi amcanın sındırmada oturduğu, içeriden radyo sesinin geldiği, Mutlu'nun da elinde süpürgeyle bana baktığı bir kare geliyor gözümün önüne. Annanemin Fikriye yenge için "Pıkiy" deyişi de tabii..
sonra biraz aşağı iniyorum; "Lokman abiyin" yuları evi geliyor gözümün önüne. bizim için "İkmet" in evi daha çok tabii. o ev ki içinde ne anılar yaşanmış, şarkılar söylenmiş; kağıtlar oynanmış. içki de içilmiş tabii, bir yerlerden aşırılmış tavuk da pişirilmiş. (Hatta uzun eşek bile oynanmış) daha fazla yazamayacağım, Hikmet için önce bir dua; sonra da...
(Devamı gelecek)