" ...Benim köyüm küçük bir köydür / Ben gitmezsem daha da küçük olur..."
bu blogda çocukluğumun, ilk gençliğimin en güzel, en rahat, en keyifli günlerini geçirdiğim Karayavşan'la ilgili anılarımı, hatırladıklarımı aklımda kaldığınca yazacağım.
6-7 yaşlarımda başladım yazları köye gitmeye, üniversite bitene kadar da düzenli bir şekilde yazları oradaydım.Şıhali'den sonra, virajlı yol başlayıp tüm merayı görmeye başladığımda içimi bir heyecan kaplardı; iğde ağacının yanındaki kavağı uzaktan gördüğümde "işte geldim" derdim... İstanbul'a dönüş vakti geldiğinde, sabahın erken saatinde,"Susa" da son bir bakış atardım köye; içim buruk.
bu hesapla, yaklaşık 1978 - 1993 yılları arasındaki 15 yılda yaşadıklarımı yazacağım. Mesela "Karşaga" yı yazacağım, "Kayredin abiy!" şeklindeki gece yarısı uyandırmalarını, "Bünyamin abinin bahçesini, düğünleri, "buzavlamayı", "Kabadayı'yı" da...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder