TSM'yi çok severim, severim de bazı şarkılardan hiç hazzetmem. Başlıktaki şarkı da öyle bir şarkıdır; iç karartıcı gelir bana.
yandaki fotoğraf 2014 ziyaretimde çekildi, her zamanki ritüellerimden biri olan evin arkasına çıkıp yaptığım kısa yürüyüşte.
bir zamanlar şırıl şırıl akan arka çeşmenin "aşlav"ında kocaman ağaç bitmişti. hiç bir zaman gürül gürül akmasa da o çeşmenin kuruduğunu hiç bilmem. çeşmeden akan suyla beslenen söğüt ağaçlarının gölgesinde koyunlar bekleşir, azman köpekler de onlara eşlik ederdi. Henüz evlere su bağlanmadığı zaman o çeşmeden ( tabii koyunlar falan gidip köpek tehlikesi ortadan kalktığında) çok su taşımışlığım var.
bu sene gidişimde diğer çeşmeleri de çekeceğim. aşağı mahalle çeşmesi, meydandaki ana çeşme, Bünyamin abinin bahçesi taraftaki çeşme ve tabii ki susa. kimbilir, "iki kurnalı" ya kadar gider, orada da anılarımı taelerim.
18 Haziran 2015 Perşembe
17 Haziran 2015 Çarşamba
Patos
Malum orak yaklaşıyor. Umarım geçmiş birkaç hafta içinde yaşanan aşırı yağmur ve sonrasında oluşan hasarlar bu kadarla kalır da bir yıl boyunca beklenen ve gelecek bir yılın geçimini sağlayacak orak zamanın kazasız belasız geçilir.
şimdi; her ne kadar devlet büyüklermiz aksini söylese de artık bir tarım ülkesi değiliz. Benm çocukluğum "dünynın kendine yeten yedi ülkesinden birisiyiz" masallarıyla geçmişti, şimdiki çocuklar saman ithal eden bir ülke gerçeğinde uyanıyorlar. Saman ithal etmek nedir ya?
Yandaki fotoğrafı netten buldum. tam da benim çocukluğumun patos makinalarından hem de. şimdikiler gibi afili renkleri, uzatma/boşaltma hortumu falan yok. traktöre bağlanan özel kasnak aparatı ile patos arasına kuşak gerilir; makinanın bir tarafından saman verilip öbür tarafından ince saman çıkarılırdı. ince saman tarafınan kokusu hala burun deliklerimden gitmeyen toz bulutu yükselir, insanın her yeri altın sarısına bulanırdı. böyle zamanlarda nefret ettim patos olayından.
patos işlemi genellikle tarlada ya da harman yerinde yapılır, ince saman "remog"lara doldurulup geniş ahşap yabalarla samanlığa boşaltılırdı. hey gidi günler hey!
şimdi; her ne kadar devlet büyüklermiz aksini söylese de artık bir tarım ülkesi değiliz. Benm çocukluğum "dünynın kendine yeten yedi ülkesinden birisiyiz" masallarıyla geçmişti, şimdiki çocuklar saman ithal eden bir ülke gerçeğinde uyanıyorlar. Saman ithal etmek nedir ya?
Yandaki fotoğrafı netten buldum. tam da benim çocukluğumun patos makinalarından hem de. şimdikiler gibi afili renkleri, uzatma/boşaltma hortumu falan yok. traktöre bağlanan özel kasnak aparatı ile patos arasına kuşak gerilir; makinanın bir tarafından saman verilip öbür tarafından ince saman çıkarılırdı. ince saman tarafınan kokusu hala burun deliklerimden gitmeyen toz bulutu yükselir, insanın her yeri altın sarısına bulanırdı. böyle zamanlarda nefret ettim patos olayından.
patos işlemi genellikle tarlada ya da harman yerinde yapılır, ince saman "remog"lara doldurulup geniş ahşap yabalarla samanlığa boşaltılırdı. hey gidi günler hey!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)