23 Eylül 2011 Cuma

nogaiblogspot

kimseden cevap gelmedi demiştim ya, eskileri tarayınca (köyden gönderilen birkaç geri dönüş var da) taa uzaklardan bir yorum bırakılmış, onu keşfettim. sağolsun yorumla birlikte "köy düğünleri" serisini alıntılayıp kaynak göstererek yayınlamış. ilgilenenler için linki aşağıda.

http://nogai.blogspot.com/2010_02_01_archive.html

portatif çeşme



geçen hafta oğlumla Kadıköy'de yeni keşfettiğimiz konsept ürünler satan bir mağazaya girdik. tam çıkışta duvarda rengarenk, metal su hazneleri çarptı. birden geçmişe, bu blogun yazılma nedeni olan Karayavşan günlerine gittim.

köyde evlere bağımsız su tesisatının çekilmediği zamanlarda, aşganalarda ya da giriş hollerinde kullanılan; dışarıdan taşınan suyla doldurulup portatif bir çeşme olarak hizmet veren galvaniz su "pınarları" geldi aklıma. yukarıdaki eskizde kabaca çizdim; üç aşağı beş yukarı böyle birşeydi.

yaklaşık 40x50x25 cm ebatlarında, galvaniz, üst tarafında su doldurma kapağı olan iptidai ancak fonksiyonel bir üründen bahsediyorum. hertürlü metal malzeme ve eşyasının satıldığı dükkanlarda bolca bulunurdu zamanında. duvara iki çivi çakılır, arkadan asılırdı. basit bir aç/kapa musluğu ile alet tamamlanmış olurdu.

evlerde su tesisatı olmasa da mutlaka mutfak için döküm mozaikten lavabolar yapılırdı. su gideri içinse, genellikle sarı plastik bir hortum/boru evin arka tarafına çıkarılır, su serbest şekilde dışarı atılırdı.

bu su pınarlarının olmazsa olmazı, çizimde de belli belirsiz çizdiğim danteldi elbette. "verevine" yerleştirilmiş bir elişi sözkonusu ürünü tamamlardı ev içindeki yerlerinde. küçük bir ayna ve hemen yanıbaşına konan bir sabunluk ta sevgili su pınarımızın en yakın iş arkadaşları olurdu.http://www.blogger.com/img/blank.gif

bir de malzemenin özelliğinden dolayı çabuk ısınıp geç soğuması da vardı ki sıcak yaz günlerinde dolu halde güneş altına bırakılıp sıcak su elde edildiği yerler de geldi aklıma şimdi.

(bu zamanda muhtemelen) kimsenin aklına gelmeyecek ufak bir detay daha yakalamış olmanın mutluluğuyla bu konuyu kapatıyorum. işlerimin yoğunluğu nedeniyle uzun bir zamandır blogla ilgilenenmedim.

şimdiye kadar kimseden gelmedi ama (Dr. Erol Önder'i ayrı tutuyorum) geçmişle ilgili yazılmasını istediğiniz herhangi bir konuyu ya da anıyı paylaşabilirseniz seve seve yayınlarım. ayhan.okmen@gmail.com adresi ya da aşağıdaki yorum bırak linki bana ulaşmak için yeterli oalcaktır.