14 Ocak 2011 Cuma

manzara



gençlik zamanlarımda hep köyün iç taraflarında bir evde oturmak istemiştim. Dedemlerin evi yukarı mahallede; köyün dış sınırında bir evdi. merkezde oturma fikri bana daha iyi geliyordu; köy içi yaşantısına daha hakimdi orta taraflar çünkü.

uzun, içkili Karavşan gecelerinin sonunda yukarı doğru tırmanmak; nispeten daha ıssız yerlerden geçerek (o zamanlar sağlam köpekler vardı) eve ulaşmak her zaman zor gelmişti bana.

şimdi düşününce köyün yukarı/yüksek yerlerinde oturanların daha şanslı olduğunu düşünüyorum. yukarıdaki resim dedemlerin sundurmasından çekildi. bütün bir merayı, Ahırlıkuyuyu bir bakışta görebileceğiniz güzel bir manzarası vardı. bu vesile ile köydeki evleri "manzara" kriterine göre değerlendirmeye başlıyorum.

köy -susadan da görüleceği gibi- mevcut arazi içinde en uygun yerlerden birine kurulmuş. yol kotuna göre yüksek bir alanda, genellikle düz sayılabilecek bir zeminde yerleşim olmuş. köyün "aşağı mahalle" olarak adlandırılan bölgesi daha düz avlulara olanak vermiş. köyün doğal arazi yapısı Batı yönünde daha yüksek kotlarda yerleşime olanak sağlamış.Batı yönü, yani Polatlı tarafındaki azbarlar bu yüksek lokasyon sayesinde alçak arazilere göre çevreyi (ova, mera gibi) direkt gören bir lokasyona sahip olmuşlar. peki bu geniş panoramayı hakkıyla değerlendiren evler olmuş mu?

Bildiğim kadarıyla köyün girişinde, sol tarafta yer alan "Çerkez" evleri manzaraya yönelik olarak yapılmış. sonrasında "Bayırbaşı" dedğimiz yerdeki Mithat Akay'ın evini hatırlıyorum, orası düz bir azbarda, pek dışarıyla iletişim kurmayan bir avlu düzeni kurmuştu. Mustafa Amcaların evi en güzel manzaralı evlerden birisiydi. Yanlış hatırlıyor olabilirim ama tam karşılarına köyün Doğu sınırındaki Yetkinlerin evleri geliyordu. güzel, geniş bir perspektivle tüm merayı gören sundurmalarında, bez koltuğa oturmuş Mustafa Amca geldi gözümün önüne. Sonrasında mevlüt (Kalkay) abilerin evi de biraz daha aşağıda olmakla birlikte güzel bir manzaraya sahipti.

sonrasında dedemlerin evi geliyor tabii. yukarıdaki resimden çok daha güzel görüntüleri çocukluğum ve gençliğim boyunca yaşadım ben. güneşin ilk doğuşuna şahit oldum, gece karanlığında ayı, yıldızları inceledim. uzaklarda belli belirsiz yanan Haymana ışıklarını izledim. Akırlı tarafına giden arabaların ışıklarını gördüm uzaktan da olsa.

olm, delimisin nerden geldi şimdi aklına diye düşünebilirsiniz; bu sabah Antalya'da otelin balkonundan uçsuz bucaksız denize, ufka bakınca geldi hepsi aklıma. Daha da yazacağım.
Devam edecek...